Yavaş yavaş öğrendiklerimizi uygulamak veya zorluklarla baş etmek için, veya farklı durumlar yaratmak için belli yetenek ve beceriler geliştirme ihtiyacı duyarız. Bir eğitim ve öğrenme sürecine gireriz. İlk becerilerimizin üzerine yenilerini eklemek için okul hayatımız başlar. Orada da öğretmenlerimizden öğreniriz, arkadaşlarımızdan öğreniriz.

Öğrendiklerimizle kendimizin ve başkalarının davranışlarının daha çok farkına varırız. Sevdiğimiz sevmediğimiz şeyleri daha çok ayırt etmeye başlarız. Hangi davranışların bizi rahatsız ettiğini, bizim başkalarını nasıl etkilediğimizi daha kolay görürüz.

Giderek insan ilişkilerinin önemini kavramaya başlarız ve daha iyi ilişkiler içinde olmak için kendimizde değişimler yaratmak isteriz.

Bu değişim yaratma ihtiyacı ve arzusu bizi yeni bir rehber / akıl hocasına yönlendirir. Değiştirmek istediğimiz davranışları değiştirmek, artık bize hizmet etmeyen veya hayatımızı olumsuz yönde etkileyen istemediğimiz alışkanlıklardan kurtulmak isteriz. Ve her neye ihtiyaç duyuyorsak da o konuda bize yardım edecek deneyimli birinden destek almak isteriz. Onun gösterdiği yolda yürümeye, verdiği aklı kullanmaya gayret ederiz.

Artık, çevresel gelişimimizi tamamlamış, belli yetenek ve beceriler geliştirmiş ve davranışlarımızı da olumlu yönde değiştirerek belli bir kimlik oluşturmaya başlamışızdır.

Peki bu geliştirdiğimiz kimlikle biz kimiz? Bize benzeyen başkaları da var mı? Kendimizi kimlere yakın, nereye ait hissediyoruz? Bizim gibi düşünen, davranan, ortak kültür, değerler ve inançları benimseyen insanlar ve gruplar kimler?

İşte bu seviyede ‘’bir yere ait olma’’ arzusu ve arayışı başlar. Bu seviyede size, ‘’siz kimsiniz?’’ diye sorsalar, belki de adınızdan önce varsa bir ünvanınızı (Dr. Ahmet gibi) veya ait olduğunuz grubu (Yunusları Koruma Cemiyetinden Ahmet gibi) söyler, kendinizi öyle tanıtırsınız. Ait olduğunuz grubun veya ünvanınızın size öngördüğü tüm standartları karşılamak, ona / onlara uymak için çalışırsınız.

Ya yaş kemale erdiğinden veya erken olgunlaştığınızı hissederek veya sahip olduğunuz şeylerin sizi doyurmadığını fark ettiğinizden yeni arayışlar içine girersiniz. ‘’Bir şey eksik ama ne?’’ kendinize sürekli bunu sorarsınız. Yavaş yavaş kendinizi ‘yeniden tanımlama’ ihtiyacı duyarsınız. Kişisel farkındalığınızı geliştirmek, bu dünyaya geliş amacınızı / misyonunuzu keşfetmek istersiniz. Bu seviyede ‘’spiritüel kavramlar’’ ile karşılaşmaya başlarsınız.

Bu seviyede artık spirütüel bir rehbere ihtiyaç duyarsınız. Kendi farkındalığınızı daha da derinleştirmek istersiniz.

Spiritüel Bir Koç Sizin İçin Ne Yapar?

Spiritüel açıdan bakıldığında, olasılıkların sınırı yoktur. Spiritüel yolculuğun esası kendimize koyduğumuz sınırları kaldırmak ve önümüze çıkan engellerin üstesinden gelmek üzerine kuruludur. Bu bize, her şeyin mümkün olduğu ve rüyalarınızdaki hayatı yaratabileceğiniz sınırsızlığın kapılarını açar. Spirütüel açılım süreci aynı zamanda bedensel, ruhsal, duygusal, zihinsel olarak holistic (bütünsel) bir denge demektir. Artık sizin için bir ‘’yeniden keşif yolculuğu’’ başlamıştır ve spiritüel koçunuz size bu yolda rehberlik etmeye hazırdır.

Spiritüel koçunuz size aşağıdaki beş önemli alanda destek olur:

1. Danışanlarına kendilerine inanmaları için yardım eder. Spiritüel varlıklar olarak kendimizin fiziksel deneyimleriniz de anlamaya başladığımızda , sonsuz potansiyele sahip mükemmel bireyler olduğumuzun da farkına varırız. Bu olduğunda, hayat yeni bir anlam kazanmaya başlar.

2. Danışanlarına hayatlarının kontrolünü nasıl ellerine alabileceklerini gösterir.  Bazı insanlar hayatın içinde koşuşturup durular ama hayatları hep başkaları tarafından yönetilir. Başkalarının onlardan istediklerini yapmak üzere, inanmalarını istedikleri şeylere inanmak üzere koşullandırılmışlardır. Onların mükemmel bir tomurcuk gibi açılmaları için kontrolü ellerine almaları ve değişime yönelmeleri gerekir.

3. Danışanlarına yaşam amaçlarını anlamayı öğretir. Spiritüel olarak hepimizin bu dünyaya  bir sebeple ve paylaşmak için harika hediyelerle geldik.   Kendimizi öğrenmek ve yaşam amacımızla uyum ve ahenk içinde yaşamayı öğrenmek  bir insan sunulan en büyük hediyedir.

4. Danışanlarına yaşam amaçlarını gerçekleştirmeleri için yol gösterir. Bu, hayallerinin farkına varmak ve yaşamak istedikleri hayatı yaratmak, yaşam amaçlarını gerçekleştirmek için hedefler koymayı gerektirir. Spiritüel koç, hedeflerine ulaşmada rehberlik eder.

5. Danışanların hayatlarını yüceltip dolu dolu yaşamalarına yardım eder.  Her güne erişebilmenin heyecan ve mutluluğunu keşfederek gerçekleştirmek istediğiniz geleceğe yürümenin farkındalığını ve hazzını yaşamanın nasıl bir şey olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz? Bu, spiritüel bir koçun kendisine ve danışanlarına verebileceği en büyük hediyedir.